[Ana Sayfa]


ANAYASA MAHKEMESİNİN 10 ARALIK 2019 TARİH VE 2015/5612 SAYILI “KEMAL GÖZLER (2) KARARI” İLE İLGİLİ DUYURU VE AÇIKLAMA



Kemal Gözler*

Anayasa Mahkemesi, 10 Aralık 2019 tarih ve 2015/5612 sayılı Kemal Gözler (2) kararıyla 2013 yılında yayınlanan “[R.Ç.nin] İdare Hukuku ve İdari Yargılama Hukuku İsimli Kitabı Hakkında Eleştiriler” ve “[R.Ç.nin] İdari Yargılama Hukuku İsimli Kitabı Hakkında Eleştiriler” başlıklı kitaplarım hakkında Kırıkkale Sulh Ceza Hâkimliğinin 8 Ocak 2015 tarih ve 2015/36 D. İş sayılı erişimin engellenmesi kararıyla, benim ifade, bilim ve sanat hürriyetlerimin ihlâl edildiğine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesinin kararını Anayasa Mahkemesi Kararlar Bilgi Bankası’ndan veya idare.gen.tr’den okuyabilirsiniz.

Karara yol açan olaylar ve süreç hakkında bilgi vermek isterim.

1. 2013 yılının Mart ayında “Ramazan Çağlayan’ın İdare Hukuku ve İdari Yargılama Hukuku İsimli Kitabı Hakkında Eleştiriler” (Bursa, Yazarın Kendi Yayını, 2013, 184 s. ISBN; 978-60563826-0-4)” başlıklı bir kitap (kitabın tam metnine www.idare.gen.tr/caglayan.htm’den ulaşabilirsiniz) ve aynı yılın mayıs ayında da “Ramazan Çağlayan’ın İdari Yargılama Hukuku İsimli Kitabı Hakkında Eleştiriler” (Bursa, Yazarın Kendi Yayını, 2013, 712 s. ISBN; 978-60563826-1-1) başlıklı ikinci bir kitap yayınladım (kitabın tam metnine www.idare.gen.tr/caglayan-elestiri.htm’den ulaşabilirsiniz). Bu kitaplarda, Ramazan Çağlayan’ın söz konusu iki kitabında, benim İdare Hukuku (Bursa, Ekin, 2003, 2 Cilt) isimli kitabımdan yapılmış pek çok usulsüz alıntı olduğu iddia edilmiş ve söz konusu kitaplar eleştirilmiştir. Bu usûlsüz alıntılara Ramazan Çağlayan’ın birinci kitabından 85 adet, ikinci kitabından ise 276 adet örnek verilmiştir. Bu örneklerde Ramazan Çağlayan’ın paragrafları ile benim paragraflar alt alta verilmiş ve bunların arasında aynılık veya rastlantıyla açıklanamayacak ölçüde benzerlik bulunduğu gösterilmiştir.

2. Bu iki eleştiri kitabını kağıt olarak yayınladıktan sonra, PDF formatında, www.idare.gen.tr/caglayan.htm, www.idare.gen.tr/caglayan-elestiri.htm, books.google.com.tr/books?id=H9KUZnNc5ycC, books.google.com.tr/books?id=IC4rkIc3bsQC& adreslerinde yayınladım.

3. Ramazan Çağlayan, 19 Haziran 2013 tarihinde, bu kitapların 5651 sayılı Kanunun 9’uncu maddesi uyarınca yayından kaldırılması için Kırıkkale Sulh Ceza Mahkemesine başvurdu. Kırıkkale 3. Sulh Ceza Mahkemesi, Ramazan Çağlayan'ın bu başvurusunu 28 Haziran 2013 tarih ve 2013/318 sayılı D.İş kararı ile reddetti

4. Ramazan Çağlayan’ın bu karara itiraz etmiştir. Ancak itirazı Kırıkkale 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 30 Temmuz 2013 tarih ve 2013/247 D. İş kararı ile reddedilmiş ve böylece Kırıkkale 3. sulh Sulh Ceza Mahkemesinin kararı kesinleşmiştir.

5. Ramazan Çağlayan ilk kararın Kırıkkale’de kesinleşmesinden altı ay sonra, 23 Ocak 2014 tarihinde bu sefer Ankara Sulh Ceza Mahkemesinden aynı kitabın internet versiyonunun yayından kaldırılması konusunda talepte bulunmuştur. Ankara 17. Sulh Ceza Mahkemesi, 24 Ocak 2014 tarih ve 2014/52 D. İş kararı ile söz konusu kitabın yayından kaldırılmasına karar vermiştir. Bu karar gereğince söz konusu kitap 19 Şubat 2014 tarihinde yayından kaldırılmıştır.

6. Ankara 17. Sulh Ceza Mahkemesinin 24 Ocak 2014 tarih ve 2014/52 D. İş sayılı kararına 19 Şubat 2014 tarihli itiraz dilekçem ile itiraz ettim.

7. İtirazım Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından haklı bulunarak 7 Nisan 2014 tarih ve 2014/134 sayılı D. İş sayılı kararı ile Ankara 17. Sulh Ceza Mahkemesinin 24 Ocak 2014 tarih ve 2014/52 D. İş sayılı kararı kaldırılmıştır. Böylece kitabın tekrar yayını mümkün olmuştur.

8. Ramazan Çağlayan 8 ay kadar bekledikten sonra bu defa aynı başvuruyu Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğine yapmıştır. Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinin 8 Ocak 2015 tarih ve 2015/36 sayılı D. İş sayılı kararı ile erişimin engellenmesine karar vermiştir.

9. Karara karşı Bursa Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği aracılığıyla gönderdiğim 23 Ocak 2015 tarihli itiraz dilekçem ile itiraz ettim. İtiraz dilekçemde, söz konusu karar ile kesin hükmün ihlâl edildiğini, söz konusu kararın benim ifade hürriyetimi ve keza bilim ve sanat hürriyetimi ihlâl ettiğini ileri sürdüm.

10. İtirazım Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 11 Mart 2015 tarih ve 2015/874 sayılı D. İş sayılı kararı ile reddedildi ve bu şekilde erişimin engellenmesi kararı 11 Mart 2015 tarihinde kesinleşmiş oldu.

11. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesine 27 Mart 2015 tarihli dilekçemle bireysel başvuruda bulundum.

12. Başvurumdan 4 yıl 9 ay sonra Anayasa Mahkemesi, 10 Aralık 2019 tarih ve 2015/5612 sayılı Kemal Gözler (2) kararı ile Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinin 8 Ocak 2015 tarih ve 2015/36 D. İş sayılı erişimin engellenmesi kararıyla benim ifade hürriyetim ile bilim ve sanat hürriyetlerimin ihlâl edildiğine karar verdi.

13. Anayasa Mahkemesi ayrıca ihlâl kararının “bir örneğinin ifade özgürlüğü ile bilim ve sanat özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Kırıkkale Sulh Ceza Hâkimliğine (2015/36 Değişik İş) GÖNDERİLMESİNE” hükmetti.

14. Anayasa Mahkemesi kararına uyarak Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinin 8 Ocak 2015 tarih ve 2015/36 D. İş sayılı kararını kaldırmasını 10 Aralık 2019 tarihinden 3 Haziran 2020 tarihine altı ay boyunca kadar bekledim. Erişimi engellenen sayfalara erişim açılmadı. Bunun üzerine 3 Haziran 2020 günü Erişim Sağlayıcıları Birliğine bu konuda kendilerine Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinden yazı gelip gelmediğini sordum. Erişim Sağlayıcıları Birliği bana 3 Haziran 2020 tarihli e-postayla bu konuda kendilerine gelen bir yazı olmadığını bildirdi.

15. 10 Aralık 2019 tarihinden 10 Haziran 2020 tarihine kadar tam altı ay bekledikten sonra Bursa Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği aracılığıyla (Tarih 10/6/2020, Defter Kayıt No: 85) sunduğum 10 Haziran 2020 tarihli dilekçemle Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinden Anayasa Mahkemesi kararının uygulanarak erişimin engellenmesi kararının kaldırılmasını talep ettim.

16. 12 Haziran 2020 günü saat 14:01’de 0541 xxx xx 75 nolu telefon tarafından arandım. Arayan kişi Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliği yazı işlerinden aradığını söyledi. Bursa'dan verdiğim dilekçeyi aldıklarını, söz konusu Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca Sulh Ceza Hakimliğinin 2015 tarihli kararını zaten kaldırdığını ve dolayısıyla dilekçem hakkında bir işlem yapılmayacağını bildirdi. Ben Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinin Anayasa Mahkemesi kararına uyarak hangi tarihte yargılamanın yenilenmesine karar verdiğini ve hangi tarihte kendisinin 8 Ocak 2015 tarih ve 2015/36 D. İş sayılı kararını kaldırdığını ve Erişim Sağlayıcıları Birliğine hangi tarihte yazı yazdığını haliyle bilmiyorum.

17. Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliği yazı işlerinden aldığım telefondan birkaç saat sonra Erişim Sağlayıcıları Birliği, erişimi engellenen internet sayfalarıma erişimi açtı. Yani Anayasa Mahkemesinin kararı, verilmesinden 6 ay sonra 12 Haziran 2020 tarihinde uygulanmış oldu. Kanımca altı aylık gecikme normal bir gecikme değildir. Erişimin engellenmesi kararı 24 saat içinde verildiğine göre, usûlde paralellik ilkesi gereğince erişimin engellenmesi kararının kaldırılması kararı da aynı sürede, yani 24 saat içinde verilmesi gerekir. Anayasa Mahkemesinin ihlâl kararından 6 ay sonra internet sayfalarıma erişim açılmıştır. Bu gecikme Anayasa Mahkemesinden mi kaynaklanmıştır? Bu gecikme yoksa Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinden mi kaynaklanmıştır? Bu gecikmenin nedenini bilmiyorum. Bu gecikmeden yakınmak herhâlde bir vatandaş olarak hakkımdır.

17bis. (Bu paragraf 1 Temmuz 2020 tarihinde eklenmiştir). Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinin yargılamanın yenilenmesi ve 2015/36 sayılı eski kararın kaldırılmasına ilişkin 12 Haziran 2020 tarih ve 2020/1953 D. İş sayılı kararı bana 1 Temmuz 2020 tarihinde tebliğ edildi. Karardan anlaşıldığına göre, Anayasa Mahkemesinin 10 Aralık 2019 tarihli Kemal Gözler (2) Kararı, Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğine Anayasa Mahkemesinin 5 Şubat 2020 tarih ve 2015/5612 sayılı karar bildirim yazısı ile bildirilmiş. Yani Anayasa Mahkemesinin karar bildirim yazısı tarihinden tam dört ay sonra Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliği yargılamanın yenilenmesine ve eski kararın kaldırılmasına karar vermiş. Belki 10 Haziran 2020 tarihli dilekçem olmasaydı, Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliği, Anayasa Mahkemesinin kararını uygulayarak eski kararını daha kaldırmayabilecekti.

18. Böylece Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinin 8 Ocak 2015 tarih ve 2015/36 D. İş sayılı kararıyla erişimi engellenen kitaplarıma tekrar erişim tam 5 yıl 5 ay sonra, 12 Haziran 2020 günü mümkün olmuştur. Erişimi engellenen kitaplarımın tam metinlerine www.idare.gen.tr/caglayan.htm ve www.idare.gen.tr/caglayan-elestiri.htm’den ulaşabilirsiniz.

19. Anayasa Mahkemesinin 10 Aralık 2019 tarih ve 2015/5612 sayılı Kemal Gözler (2) kararı ifade hürriyeti ile bilim ve sanat hürriyeti açısından fevkâlâde önemli bir karardır. Anayasa Mahkemesi, 26 Ekim 2017 tarih ve 2014/5552 sayılı sayılı Ali Kıdık kararı ve 19 Nisan 2018 tarih ve 2014/5232 sayılı Kemal Gözler (1) kararı ile geliştirdiği içtihadını bu kez de 10 Aralık 2019 tarih ve 2015/5612 sayılı Kemal Gözler (2) kararı ile teyit etmiştir.

20. Sonuç olarak şunu söylemek isterim: 2013 yılında yayınladığım bir kitabın, tam yedi yıl sonra, ifade ve bilim hürriyetinin koruması altında olduğu ortaya çıkmış ve kitabımın bu hürriyetlerden istifade edebilmesi için benim yedi yıl boyunca mücadele vermem gerekmiştir. Bu süreçte, Ramazan Çağlayan aynı kitapların erişimin engellenmesi için önce Kırıkkale’de (Kırıkkale 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 28 Haziran 2013 tarih ve 2013/318 sayılı D.İş kararı) başvuru yapmıştır. Başvurusu reddedilince altı ay sonra aynı başvuruyu Ankara’da (Ankara 17. Sulh Ceza Mahkemesinin 24 Ocak 2014 tarih ve 2014/52 D. İş sayılı kararı ve Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 7 Nisan 2014 tarih ve 2014/134 sayılı D. İş sayılı kararı) yapmıştır. Bu başvurusu da itiraz üzerine reddedilince aynı başvuruyu Kırıkkale’de yapmıştır. Bu sefer erişimin engellenmesi kararı almıştır (Sulh Ceza Hakimliğinin 8 Ocak 2015 tarih ve 2015/36 D. İş sayılı kararı). Ben de bu süreçte erişimin engellenmesi kararlarına karşı iki ayrı itirazda bulunmak ve bir de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmak zorunda kaldım.

21. Bu uzun ve yorucu sürecin sonunda Anayasa Mahkemesinin Kemal Gözler (2) Kararı ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesinin bu kararı ifade, bilim ve sanat hürriyetleri bakımından önemli bir karardır. Umarım Türkiye’de gelecekte ifade, bilim ve sanat hürriyetlerini inceleyecek bilim adamları, Anayasa Mahkemesinin 10 Aralık 2019 tarihli Kemal Gözler (2) Kararını dikkate alacaklardır. Umarım bu karar, Türk ifade hürriyeti hukukunun temel taşlarını oluşturan içtihatlardan biri olacaktır. Böylece benim 2013 yılının Haziran ayından 2020 yılının Haziran ayına kadar verdiğim yedi yıllık mücadele, boşu boşuna verilmiş bir mücadele olmayacaktır.

22. Bitirirken şunu da not etmek isterim: Ramazan Çağlayan, 9 Haziran 2020 tarihinde yeni bir erişimin engellenmesi başvurusu yaptı. Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği, 9 Haziran 2020 tarih ve 2020/3740 D. İş sayılı kararıyla aralarında benim kitaplarımdan bölümlerin ve internet sayfalarımın da bulunduğu toplam 23 (yirmiüç) URL hakkında erişimin engellenmesine karar verdi. Bu karara yaptığımız itiraz da Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 17 Haziran 2020 tarih ve 2020/3992 D. İş sayılı kararıyla reddedildi ve böylece bir kitabımın bir kısmınına ve çeşitli internet sayfalarıma erişim engellenmiş oldu. Önümüzdeki günlerde Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 9 Haziran 2020 tarih ve 2020/3740 D. İş sayılı erişimin engellenmesi kararını inceleyen ve bu kararı eleştiren bir makale yayınlamayı plânlıyorum (Not: Söz konusu makale, 23 Haziran 2020 günün yayınlanmıştır).

21 Haziran 2020, K. Gözler



Bu YAZIYA MAKALEYE AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE ATIF YAPILMASI ÖNERİLİR:
Kemal Gözler, “Anayasa Mahkemesinin 10 Aralık 2019 Tarih ve 2015/5612 Sayılı “Kemal Gözler (2) Kararı” ile İlgili Duyuru ve Açıklama”, idare.gen.tr/kemal-gozler-2-karari.htm , (Yayın Tarihi: 21 Haziran 2020).

BU YAZI İLGİNİZİ ÇEKTİYSE ŞU YAZI DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Kemal Gözler, “Anayasa Mahkemesinin Bireysel Başvuru Kararları Ne İşe Yarar? Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 9 Haziran 2020 tarih ve 2020/3740 D. İş Sayılı Erişimin Engellenmesi Kararı Hakkında Bir Değerlendirme”, www.idare.gen.tr/ankara-1-sch-2020-3740.htm, (Yayın Tarihi: 23 Mayıs 2020).


Kemal Gözler, “Anayasa Mahkemesinin 19 Nisan 2018 Tarih ve 2014/5232 Numaralı “Kemal Gözler Kararı”yla İlgili Duyuru ve Açıklama”, anayasa.gen.tr/aym-gozler-karari-19-4-2018.htm (Yayın tarihi: 10 Kasım 2018).
MERAKLISI İÇİN:
5651 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin (yayından kaldırma/erişimin engellenmesi) ifade hürriyeti açısından değerlendirilmesi konusunda izleyen makalemizi okuyabilirsiniz:
Kemal Gözler, “Kişilik Haklarını İhlal Eden İnternet Yayınlarının Kaldırılması Usûlü ve İfade Hürriyeti: 5651 Sayılı Kanunun 9’uncu Maddesinin İfade Hürriyeti Açısından Değerlendirilmesi”, Rona Aybay’a Armağan (=Legal Hukuk Dergisi, Özel Sayı, Aralık 2014), İstanbul, Legal, 2014, Cilt I, s.1059-1120 (www.anayasa.gen.tr/5651.pdf) (Yayın Tarihi: 11 Ocak 2015).

BU MAKALE DAHA SONRA ŞU KİTABIMDA YAYINLANMIŞTIR:
Kemal Gözler, “Yazık, Konstitüsyon Bitti!” (Makalelerim 2020), Bursa, Ekin, 1. Baskı, Şubat 2021, XVI+194 s.



(c) Kemal Gözler, 2020.


Copyright ve Sorumluluk
İktibas (Alıntı) Koşulları
Atıf (Kaynak Gösterme) Usulleri

Editör: Kemal Gözler
E-Mail:
twitter.com/k_gozler
Ana Sayfa: www.idare.gen.tr
Bu Sayfa: www.idare.gen.tr/kemal-gozler-2-karari.htm
İlk Yayın Tarihi: 21 Haziran 2020, Saat 12:00
Düzeltme/Ekleme/Değişiklik Tarihi: 1 Temmuz 2020, Saat: 18:45