Ülkemizde siyasal bilgiler fakülteleri ile iktisadî ve idarî bilimler fakültelerinde “yerel yönetimler” isimli dersler vardır. Bu derslerde yerel yönetimlere ilişkin maliye, iktisat, işletme, muhasebe, felsefe, tarih, sosyoloji bilgileri veriliyorsa da, bu derslerin içeriği çok büyük ölçüde yerel yönetimlerin, yani il özel idaresi, belediye ve köylerin kuruluş ve işleyişinin açıklanmasından oluşmaktadır. Üstelik bu açıklama çoğunlukla bu idarelerin kuruluş ve işleyişini düzenleyen kanun hükümlerinin sadıkane bir tekrarından ibarettir.
Bu derslerde işlenilen konuların büyük kısmının idare hukuku konusu olduğu söylenebilir. Keza bu fakültelerde yapılan “yerel yönetimler” dersi sınavlarına ve hatta bu fakültelerin mezunlarının girdiği KPSS ve kaymakamlık sınavı gibi meslek sınavlarında “yerel yönetimler”e ilişkin olarak sorulan sorulara bakıldığında, soruların önemli bir kısmının yerel yönetimlere ilişkin idare hukuku bilgilerinden çıktığı görülmektedir.
Görünen odur ki, SBF ve İİBF’lerdeki yerel yönetimler dersleri büyük ölçüde adı konulmamış bir “idare hukuku” dersidir. Eğer bu böyleyse bu derse açıkça ve dürüstçe “yerel yönetimler hukuku” ismi konulmalıdır. Bu yapıldıktan sonra da bu derste maliye, iktisat, işletme, muhasebe, felsefe, sosyoloji vs. bilgilerinin verilmesinden vazgeçilmeli, bu derste sadece hukukî bilgiler verilmelidir. SBF ve İİBF’lerde “yerel yönetimler hukuku” isimli bir ders olmasında yadırganacak bir yan yoktur; zaten bu fakültelerde pek çok hukuk dersi vardır.
Yok eğer “yerel yönetimler” dersi bir hukuk dersi değil ise, bu derste Anayasa ve kanun hükümlerine göre il özel idaresi, belediyeler ve köylerin kuruluş ve işleyişinin açıklanmasından vazgeçilmeli ve hukukî yaklaşım terk edilmelidir. Bu derste hangi bilim dalının bilgileri verilecekse, dersin adı ona göre konmalıdır: Yerel yönetimler maliyesi, yerel yönetimler ekonomisi, yerel yönetimler muhasebesi, yerel yönetimler sosyolojisi, yerel yönetimler tarihi gibi.
Bilim başka, bilimin konusu başkadır. Kanser başka, onkoloji başkadır. Makine başka, makine mühendisliği başkadır. Bir bilim dalının incelediği konu, o bilim dalı demek değildir. Dolayısıyla bir bilim dalı, o bilim dalının konusunu ifade eden kelimeyle tek başına isimlendirilemez. Örneğin “siyaset” diye bir bilim dalı yoktur; ama “siyaset felsefesi”, “siyaset sosyolojisi” ve “siyaset psikolojisi” diye bilim dalları vardır. “Yönetim” diye tek başına bir bilim dalı yoktur; ama “yönetim hukuku” ve “yönetim sosyolojisi” diye bilim dalları vardır. Aynı şekilde “yerel yönetimler” diye bir bilim dalı olamaz. Ama “yerel yönetimler hukuku”, “yerel yönetimler sosyolojisi”, “yerel yönetimler ekonomisi”, “yerel yönetimler tarihi” gibi bilim dalları olabilir. “Yerel yönetimler” eğer bir bilim dalıysa hangi bilimin alt dalı olduğu belirtilmeli, bu bilim dalı böyle öksüz ve yetim bırakılmamalıdır.
* * *Ülkemizde üniversitelerde “yerel yönetimler” derslerinde okutulmak için yazılmış pek çok ders kitabı vardır. Bu kitapların listesi için aşağıda “bilgi kaynakları” bölümüne (s.7) bakılabilir. Orada da görüleceği gibi bu ders kitaplarının biri dışında hepsi “mahallî idareler” veya “yerel yönetimler” başlığını taşımaktadır.
Bu kitaplara bakıldığında, bunlarda yerel yönetimlere ilişkin her çeşit bilginin bulunduğu görülüyor. Bu kitaplarda hukuk, yönetim bilimi, siyaset bilimi, maliye, iktisat, işletme, muhasebe, felsefe, tarih, sosyoloji bilgileri vardır. Doğruyu söylemek gerekirse bu kitaplar, içinde sosyal bilimlerin çeşitli dallarından bilgilerin bulunduğu ve belirli bir metodolojiden uzak bir bilgi yığını görünümündedir.
Bununla birlikte “yerel yönetimler” başlıklı bu kitaplarda verilen bilgilerin büyük kısmı hukuk bilgisidir. Bu kitapların çok önemli bir kısmı, “il özel idareleri”, “belediyeler” ve “köyler”in kuruluş ve işleyişini düzenleyen Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerinin açıklanmasından oluşmaktadır. Ne var ki bu kitapların başlığında “hukuk” kelimesi geçmiyor. Başlıklarında “hukuk” kelimesi geçmiyor olsa da bu kitaplar, içeriklerinin en az yarısı itibarıyla gerçekte birer hukuk kitabıdır. Ama ismi konulmamış, fiilî ve gizli bir hukuk!
Eğer bu kitaplar birer hukuk kitabıysa, dürüst davranılmalı, içeriklerine uygun olarak bu kitapların başlığında da “hukuk” kelimesi kullanılmalı, yani bu kitaplar “yerel yönetimler hukuku” diye isimlendirilmelidir. Bu durumda da bu kitapların içeriğindeki hukuk dışı bilgiler çıkarılmalıdır. Hâliyle böyle kitaplar da hukukçular tarafından yazılmalıdır.
Yok eğer “yerel yönetimler” başlıklı bu kitaplar bir hukuk kitabı değil ise, bu kitaplardaki hukuk konuları çıkarılmalı, kanun hükümlerine dayanarak il özel idareleri, belediyeler ve köylerin kuruluş ve işleyişi incelenmemeli, bunun yerine yerel yönetimler hangi açıdan incelenecek ise, yerel yönetimlere ilişkin o bilim dalının bilgileri verilmelidir. Hâliyle bu durumda da bu kitaplara, konu hangi bilim dalı açısından incelenmiş ise, o bilim dalını gösterir şekilde başlıklar konulmalıdır. Yerel yönetimler ekonomisi, yerel yönetimler sosyolojisi, yerel yönetimler tarihi gibi.
Ya o, ya bu. Bunların arasında ortalama bir yol olamaz. Bunların hepsi bir arada da olamaz. Bilim kendi içinde dallara ayrılır. Her dalın kendine has bir metodu vardır. Belirli bir konu değişik bilim dalları tarafından incelenebilir. İncelenmesinde yarar da vardır. Ama bu inceleme aynı anda ve aynı yerde yapılamaz. Yerel yönetimlere hukukî açıdan, sosyolojik açıdan, iktisat açısından ve hatta felsefe açısından yaklaşılabilir. Ama bunların hepsinin ayrı ayrı kitaplarda yapılması gerekir. Yani bir “yerel yönetimler hukuku”, bir “yerel yönetimler maliyesi”, bir “yerel yönetimler ekonomisi”, bir “yerel yönetimler işletmesi”, bir “yerel yönetimler sosyolojisi” kitabı olabilir. Nitekim ülkemizde “yerel yönetimler maliyesi”, “yerel yönetimler muhasebesi” isimli ders kitapları vardır. Aynı şekilde yerel yönetimlerin münhasıran hukukî yaklaşımla incelendiği “yerel yönetimler hukuku” isimli ders kitaplarına da ihtiyaç vardır.
İşte elinizde tuttuğunuz “mahallî İdareler Hukukuna Giriş” isimli bu kitap, böyle bir bakış açısıyla ve böyle bir ihtiyacı karşılamak iddiasıyla yazılmıştır.