TÜRK İDARE HUKUKU SİTESİ
( www.idare.gen.tr )
Kemal Gözler, Ramazan Çağlayan’ın İdare Hukuku ve İdarî Yargılama Hukuku İsimli Kitabı Hakkında Eleştiriler, Bursa, Yazarın Kendi Yayını, 2013 ( XVI+184 s.)
Elinizde tuttuğunuz bu kitap Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ramazan Çağlayan’ın İdare Hukuku ve İdarî Yargılama Hukuku (Ankara, Dinamik Akademi, 3. Baskı, 2011, 498 s.) isimli kitabı hakkında yazılmış bir eleştiri kitabıdır. Bu kitap hakkında bilgi vermeden önce kısaca yazarı hakkında bilgi vermek isterim.
Ramazan Çağlayan Kimdir XE "Ramazan Çağlayan Kimdir" ?
Kırıkkale Üniversitesi web sitesindeki Özgeçmişine[1] bakarak Ramazan Çağlayan’ın eğitimi ve kariyeri hakkında şu bilgileri verebiliriz: Ramazan Çağlayan, lisans ve yüksek lisans öğrenimini Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde, doktora öğrenimini ise İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde yapmıştır. 1993-1999 yılları arasında Erzincan Hukuk Fakültesinde araştırma görevlisi, 1999-2004 yılları arasında aynı fakültede yardımcı doçent olarak çalışmıştır. 2004 yılında Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesine geçmiştir. Burada 2004-2008 yılları arasında yardımcı doçent, 2008 yılından itibaren de doçent olarak çalışmıştır. 2013 yılı Mart ayında ulaştığımız özgeçmişten Ramazan Çağlayan’ın profesör olduğu görülmektedir. Ama hangi tarihte profesörlük kadrosuna atandığı anlaşılamamaktadır.
Kırıkkale Üniversitesi web sitesinin incelenmesinden Ramazan Çağlayan’ın Kırıkkale Üniversitesi Rektör Danışmanı[2], Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı[3], Kırıkkale Üniversitesi Senatosu üyesi[4], Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu üyesi[5] ve aynı Üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulu üyesi olduğu anlaşılmaktadır[6].
Diğer yandan Ramazan Çağlayan’ın adı, Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi internet sitesinin “Akademik Personel” sayfasının “2012-2013 Eğitim Öğretim Yılında Katkıda Bulunanlar” başlığı altında da geçmektedir[7].
Yine Kırıkkale Üniversitesinin web sitesinde yayınlanan özgeçmişinden, Ramazan Çağlayan’ın üniversitedeki bu akademik ve idarî görevlerinden başka, değişik zamanlarda veya halen,
- Yükseköğretim Kurulu 1. Hukuk Müşavirliği
- BOTAŞ Genel Müdürlüğü Hukuk Danışmanlığı
- Başbakanlık Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu Üyeliği
gibi çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında önemli görevlerde bulunduğu anlaşılmaktadır[8].
Yine internetten yaptığım araştırmada Ramazan Çağlayan’ın yukarıda sayılan Üniversitelerde ve çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarındaki görevlerinden başka, bir özel danışmanlık/avukatlık firmasında danışman olarak çalıştığı da görülmektedir. İstanbul’da da bir ofisi bulanan Ankara merkezli PlusHukuk XE "PlusHukuk" isimli hukuk bürosunun/danışmanlık firmasının web sayfasında şu ifadeyi okuyoruz:
“PlusHukuk, mevcut yapısı içinde, (…) idare hukuku alanında bir doçent (…) olmak üzere güçlü bir ekip bulunmaktadır”[9].
PlusHukuk’un bu güçlü ekibinin içindeki “idare hukuku alanındaki doçent”in aynı web sitesinin diğer bir sayfasından Doç. Dr. Ramazan Çağlayan olduğu anlaşılmaktadır. Web sitesinin ilgili sayfası aşağıya olduğu gibi konulmuştur[10]:
Yukarıda özgeçmişi hakkında bilgi verdiğim Prof. Dr. Ramazan Çağlayan’ın, Eylül 2011’de Seçkin Yayınevinden İdarî Yargılama Hukuku başlıklı bir kitabı çıktı. Bu kitapta benim İdare Hukuku (Bursa, Ekin, 2003) isimli kitabımdan yapılmış pek çok usûlsüz alıntı olduğunu gördüm ve bu kitaba karşı bir yandan bir eleştiri kitabı yazmaya başladım ve diğer yandan da vekilim aracılığıyla dava açtım. Dava devam ediyor.
Ramazan Çağlayan’ın İdarî Yargılama Hukuku (Ankara, Seçkin, 1. Baskı, 2011) isimli kitabı hakkında yazdığım eleştiri kitabım hakkında bilgi vermek isterim. Bu kitapta benim İdare Hukuku (Bursa, Ekin, 2003) isimli kitabımdan kaynağı gösterilmeden yapılmış pek çok alıntının bulunduğunu, benden kaynağı gösterilerek yapılmış alıntıların da önemli bir kısmının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35’nci maddesinin ilk fıkrasında öngörülen alıntı şartlarını taşımadığını, keza Ramazan Çağlayan’ın pek çok yerde alıntıları benden yapıp, dipnotta bana atıf yapacağı yerde benim dipnotta atıf yaptığım Fransız yazarlara, benim üzerimden transit atıflar yaptığını iddia ediyorum. Bu iddialarımı ispat için de, 276 adet örnek üzerinden adeta iğneyle kuyu kazıyorum. Bu iğneyle kuyu kazma işi benim bir buçuk yılımı aldı ve almaya da devam ediyor. Ortaya şimdiden 500 küsur sayfalık bir eleştiri kitabı çıktı.
Ben bundan iki ay kadar önce, iğneyle kuyu kazmaya devam ederken, internetten Ramazan Çağlayan’ın özgeçmişine bakma ihtiyacı hissettim. Ve gördüm ki, Ramazan Çağlayan’ın iş sınavlarına hazırlık amacıyla yazdığı İdare Hukuku ve İdarî Yargılama Hukuku (Ankara, Dinamik Akademi XE "Dinamik Akademi" , 3. Baskı, 2011, XXX+498 s.)[11] isimli benim şimdiye kadar fark etmediğim bir kitabı var. Bu kitapta da benden yapılmış usûlsüz alıntılar olabileceği düşüncesiyle kitabı satın aldım ve Ramazan Çağlayan’ın bu kitabında da benden yapılmış yığınla usûlsüz alıntı olduğunu gördüm. Dahası hayretle gördüm ki, Ramazan Çağlayan’ın bu kitabında bana yapılmış tek bir atıf yok. Üstelik Ramazan Çağlayan’ın bu kitabında sadece bana değil, kimseye atıf yok. Ramazan Çağlayan’ın kitabında tek bir dipnot yok. Ramazan Çağlayan’ın kitabında bir “Kaynakça” da yok. Bir idare hukuku doçentinin çıkıp, akademik unvanını kullanarak, dipnotsuz, kaynakçasız, 498 sayfalık bir İdare Hukuku ve İdarî Yargılama Hukuku başlıklı bir kitap yazması başlı başına sorgulanması gereken bir husus.
Ben Ramazan Çağlayan’ın İdarî Yargılama Hukuku isimli kitabında benden yapılmış usûlsüz alıntılar olduğunu ispatlamak için bir buçuk yıldır iğneyle kuyu kazarken, Ramazan Çağlayan’ın İdare Hukuku ve İdarî Yargılama Hukuku isimli kitabını görünce açıkta altın madeni bulmuş gibi şaşırdım ve İdarî Yargılama Hukuku isimli kitaba karşı yazdığım eleştiri kitabına ara verip, derhal Ramazan Çağlayan’ın İdare Hukuku ve İdarî Yargılama Hukuku isimli kitabına karşı elinizde tuttuğunuz bu eleştiri kitabı yazmaya başladım. Bu eleştiri kitabını yazmak için de iğneyle kuyu kazmama gerek kalmadı. Zira bu kitaptan Ramazan Çağlayan’ın paragrafını ve bu paragrafın kaynağı olan benim kitabımdan ilgili paragrafımı alt alta verince artık çok ileri düzey bir tartışma yapmaya gerek kalmadan ortada usûlsüz bir alıntı bulunduğu hemen anlaşılıyor.
Ancak Ramazan Çağlayan’ın İdarî Yargılama Hukuku XE "İdarî Yargılama Hukuku" isimli kitabı hakkında yazdığım eleştiri kitabımı bir iki ay içinde bitirip ne olursa olsun yayınlayacağım. Çünkü bu kitap benim bir buçuk yılımı aldı. Diğer yandan ümit ediyorum ki, bu kitabın yayınlanması Türk hukuk camiası için hayra da vesile olur. Bu kitapta benim Ramazan Çağlayan’ın kitabından gösterdiğim usûlsüz alıntı örnekleri ve bunların altında yaptığım tartışmalar, “alıntı nedir, nasıl yapılmalıdır”, “atıf nedir, nasıl yapılmalıdır” gibi sorulara verilmiş uygulamalı cevaplar niteliğindedir. Dürüst yüksek lisans ve doktora öğrencilerine benim bu kitabımın yararlı olacağını tahmin ediyorum.
Ramazan Çağlayan’ın İdarî Yargılama Hukuku isimli kitabı hakkında yazdığım eleştiri kitabımın gecikmesinde Ramazan Çağlayan’ın da rolü oldu. Çünkü, Ramazan Çağlayan, kitabının ilk baskısının çıkmasından altı ay sonra (Şubat 2012’de) kitabının ikinci baskısını çıkardı ve birinci baskıda bana yapmadığı atıfları yaptı veya bazı durumlarda bana atıf yapmamak için benim usûlsüz alıntı olduğunu iddia ettiğim paragrafları kitabının ikinci baskısından çıkardı (bu husus yakında çıkacak eleştiri kitabımda örnekleriyle tek tek gösterilmektedir). Neticede 276 örnek üzerinden birinci baskı hakkında yazdığım eleştirileri, bu örneklerin ikinci baskıda büründüğü hâli de inceleyerek tekrar ve genişleterek kaleme almak zorunda kaldım. Bu da benim en az altı ayımı aldı.
Ramazan Çağlayan, benden daha çalışkan çıkarak, 11 ay sonra Ocak 2013’te kitabının üçüncü baskısını yaptı. Şimdi acaba eleştiri kitabıma üçüncü baskıyı da dâhil edeyim mi diye düşünüyorum. Üçüncü baskıda hayretle gördüm ki, kitabının birinci ve ikinci baskısında dipnotlarında bana yaptığı yüzlerce atıfı çıkarmış. Keza kitabın bibliyografyasından da ismimi silmiş.
Ramazan Çağlayan’ın kitabının ikinci baskısında benim kitabımdan yararlanarak yazdığı sayfalarda bana yapılmış yüzlerce atıf vardır. Mesela:
- Ramazan Çağlayan’ın kitabının ikinci baskısının 334 ilâ 350’inci sayfaları arasında yer alan “İptal Davasının Konusu” başlıklı 16 sayfalık kısımda yapılmış tam 47 adet atıf vardır. Sayfa başına bana yapılan ortalama atıf sayısı 3’tür. Aynı başlıklı kısım Ramazan Çağlayan’ın kitabının üçüncü baskısında (s.325-344) vardır; ama bu kısımda bana yapılan tek bir atıf dahi yoktur.
- Ramazan Çağlayan’ın kitabının ikinci baskısının 366 ilâ 411’inci sayfalar arasında yer alan “İptal Davası İptal Sebepleri” başlıklı 45 sayfalık bölümde bana yapılmış tam 140 adet atıf vardır. Sayfa başına ortalama atıf sayısı 3’tür. Aynı başlıklı kısım Ramazan Çağlayan’ın kitabının üçüncü baskısında (s.359-408) vardır; ama bu kısımda bana yapılan tek bir atıf dahi yoktur.
- Ramazan Çağlayan’ın kitabının ikinci baskısının 488 ilâ 577 sayfaları arasında yer alan “Tam Yargı Davasında Sorumluluk Esasları” başlıklı 89 sayfalık kısımda bana yapılmış 370 adet atıf vardır. Sayfa başına bana yapılan ortalama atıf sayısı 4’tür. Aynı başlıklı kısım Ramazan Çağlayan’ın kitabının üçüncü baskısında (s.482-566) vardır; ama bu kısımda bana yapılan tek bir atıf dahi yoktur.
Bu kısımlarda Ramazan Çağlayan’ın kitabının ikinci baskısında kendisine en çok atıf yapılan yazar benim. 150 sayfalık bu kısımda Ramazan Çağlayan bana 550 küsur atıf yapmaktadır. Kitabının ikinci baskısında bulunan 550 adet atıf, Ramazan Çağlayan’ın kitabının üçüncü baskısında buharlaşmıştır.
Şüphesiz bir yazar istediği yazara atıf yapar, istediğine atıf yapmaz. Bu kendisinin bileceği bir şeydir. Ama Ramazan Çağlayan’ın şu soruya cevap vermesi gerekir: Ne oldu da kitabın ikinci baskısında 150 sayfada 550 atıf yaptığı yazara 11 ay sonra aynı kitabın üçüncü baskısında tek bir atıf dahi yapmadı?
Benim eleştirdiğim kitapları yazarken doçent olan Ramazan Çağlayan bu arada profesör de olmuştur. Tam olarak ne zaman profesörlük kadrosuna atandığını bilmiyorum. Ama Kırıkkale Üniversitesinin web sayfasında Ramazan Çağlayan’ın unvanı profesör olarak gösterilmektedir[12]. Yayın listesine bakılırsa Ramazan Çağlayan’ın profesörlük başvurusunda XE "profesörlük başvurusunda" “başlıca araştırma eseri” olarak İdarî Yargılama Hukuku isimli kitabını göstermiş olması muhtemeldir. Yayın listesinde göstermediği son yıllarda yayınlanmış, benim bilmediğim bir kitabı yok ise, Ramazan Çağlayan’ın İdarî Yargılama Hukuku isimli kitabını “başlıca araştırma eseri” olarak göstererek profesörlük kadrosuna başvurmuş olması çok büyük ihtimaldir. Eğer bu böyleyse, Ramazan Çağlayan’ın, usûlsüz alıntılar bulunduğu iddiasıyla hakkında dava açılmış bir kitapla profesörlük kadrosuna başvurması büyük bir cüret örneğidir. Ben Ramazan Çağlayan’ın İdarî Yargılama Hukuku isimli kitabını profesörlük başvurusunda “başlıca araştırma eseri” olarak gösterip göstermediğini merak ediyorum.
Yine Ramazan Çağlayan’ın burada hakkında eleştiri kitabı yazdığım İdare Hukuku ve İdarî Yargılama Hukuku isimli kitabını profesörlük başvurusunda yayın listesinde gösterip göstermediğini de merak ediyorum.
Eğer Ramazan Çağlayan, İdarî Yargılama Hukuku isimli kitabını profesörlük başvurusunda “başlıca araştırma eseri” olarak göstermiş ve burada eleştirdiğim dipnotsuz ve kaynakçasız yazılmış İdare Hukuku ve İdarî Yargılama Hukuku isimli kitabını profesörlük başvurusunda yayın listesine dâhil etmiş ve bu şekilde profesör olmuş ise, bu durum ülkemizdeki akademik ciddiyet bakımından fevkalade üzücüdür.
Daha da üzücü olan Ramazan Çağlayan’ın doçentlik çalışması olduğunu sandığımız[13] Tarihsel, Teorik ve Pratik Yönleriyle İdarenin Kusursuz Sorumluluğu XE "İdarenin Kusursuz Sorumluluğu" (Ankara, Asil, 2007, 420 s.) isimli kitabında da benim İdare Hukuku (Bursa, Ekin, 2003, 2 Cilt, 1264+1472 s.) isimli kitabımdan yapılmış pek çok usûlsüz alıntı vardır. Bu iddiamın bu kitapta mesnetsiz bir iddia olarak kalmaması için, aşağıda Dördüncü Bölümde (s.161-175) Ramazan Çağlayan’ın İdarenin Kusursuz Sorumluluğu isimli kitabındaki usûlsüz alıntılara birkaç örnek verilmiştir. Ayrıca bir iki ay içinde yayınlayacağım “Ramazan Çağlayan’ın İdarî Yargılama Hukuku İsimli Kitabı Hakkında Eleştiriler” isimli kitabımda ayrı bir bölüm olarak Ramazan Çağlayan’ın İdarenin Kusursuz Sorumluluğu isimli kitabında bulunan usûlsüz alıntılara 80 küsur örnek verilmektedir.
Kitabın tam metnine PDF formatında
okumak için
burasını tıklayınız.
[1]. http://www.kku.edu.tr/akademik/goster.php?sicilno=1952 (Erişim: 5 Mart 2012)
[2]. http://www.kku.edu.tr/unvrektordanismanlari.php (Erişim: 5 Mart 2012)
[3]. http://hukuk.kku.edu.tr/dekanyardimcilari.php (Erişim: 5 Mart 2012)
[4]. http://www.kku.edu.tr/unvsenatosu.php (Erişim: 5 Mart 2012)
[5]. http://hukuk.kku.edu.tr/fyonetimkurulu.php (Erişim: 5 Mart 2012)
[6]. http://sbe.kku.edu.tr/yonetimkurul.php (Erişim: 5 Mart 2012)
[7]. http://hukuk.zirve.edu.tr/icerik/akademik-personel (Erişim: 8 Mart 2013)
[8]. http://www.kku.edu.tr/akademik/goster.php?sicilno=1952 (Erişim: 8 Mart 2013)
[9]. http://www.plushukuk.com/plushukuk/ (Erişim tarihi: 8 Mart 2013)
[10]. http://www.plushukuk.com/danisma-kurulu/ (Erişim tarihi: 8 Mart 2013)
[11]. İnternette yaptığımız araştırmadan kitabın ilk baskısının 2005 yılında Ankara’da Asil Yayınevinden, ikinci baskısının 2006 yılında aynı yer ve aynı Yayınevinden çıktığı anlaşılıyor. Ancak birinci ve ikinci baskıyı, baskısı tükendiği için temin edemedim. Keza birinci ve ikinci baskı Milli Kütüphanede de kayıtlı değildir.
[12]. http://www.kku.edu.tr/akademik/goster.php?sicilno=1952 (Erişim: 5 Mart 2012)
[13]. Bu kitabın yayınlanış tarihine ve Ramazan Çağlayan’ın doçent olduğu yıla bakılarak, bu kitabın Ramazan Çağlayan’ın doçentlik çalışması olduğu tahmin edilebilir